Last Updated on Ekim 22, 2024 by Ideal Editor
Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı, Türkiye’nin Rekabet Avantajlarını Vurguluyor
Türkiye’nin Yatırım Ortamının Tanıtımı
Yatırım Ofisi, Berlin’deki Türkiye Büyükelçiliği’nde “Yatırım Destinasyonu Olarak Türkiye” temasıyla Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı’na ev sahipliği yaptı. İş dünyası liderleri ve kamu yetkililerini bir araya getiren etkinlik, Türkiye’nin dinamik yatırım ortamını tanıtmak için değerli bir platform sundu. Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı, Türkiye’nin rekabet avantajlarını öne çıkarma amacını taşıdı.
Yatırım Ofisi Başkanı’nın Açılış Konuşması
Konferansın önemli bir bölümü, Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu’nun konuşmasıydı. Dağlıoğlu, Türkiye’yi “dayanıklı ve hızlı büyüyen bir ekonomi” olarak nitelendirdi. Küresel ekonomik zorluklar karşısında, Türkiye’nin Avrupa yatırımcıları için istikrarlı ve cazip bir seçenek sunduğunu vurguladı. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, tedarik zinciri aksaklıkları, iş gücü sıkıntıları ve iklim değişikliği gibi sorunlara rağmen Türkiye’nin potansiyeline dikkat çekti.
Türkiye’nin Rekabet Avantajları
Dağlıoğlu, konuşmasında Türkiye’nin sunduğu çok sayıda değer önerisine değindi. Geniş yetenek havuzu, küresel değer zincirlerine sorunsuz entegrasyonu, çeşitlendirilmiş üretim kabiliyetleri ve gelişmiş altyapısı sayesinde Türkiye’nin uluslararası yatırımcılara sağladığı önemli rekabet avantajlarını vurguladı. Alman şirketlerine, bu avantajlardan yararlanarak karşılıklı fayda elde etmeleri için davette bulundu.
Enerji ve Ticarette İstikrar
Dağlıoğlu, Türkiye’deki enerji fiyatlarının istikrarına da dikkat çekti. Çeşitli enerji kaynakları ve artan yenilenebilir enerji üretimiyle bu istikrarın sağlandığını belirtti. Ayrıca, Gümrük Birliği sayesinde gümrüksüz ticaretin yatırım süreçlerini kolaylaştırdığını ifade etti.
Türkiye Ekonomisinin Genel Görünümü
Dağlıoğlu, Türkiye ekonomisinin son yirmi yılda ortalama %5,2 büyüdüğünü belirterek ekonominin sağlam yapısını vurguladı. Son 20 yılda bir bankacılık krizi yaşanmaması ve kamu borcunun GSYH’ye oranının düşük kalması, Türkiye’nin dayanıklılığının önemli göstergeleri arasında yer aldı.
Stratejik Konum ve Makroekonomik Reformlar
Dağlıoğlu, Türkiye’nin sanayi ve lojistik gücüne dikkat çekerek, ülkenin Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesişim noktasındaki benzersiz stratejik konumuna vurgu yaptı. Devam eden makroekonomik reformlar ve yatırımcı dostu ortam sayesinde Türkiye’nin 1,2 milyar kişilik bir pazara erişim sunduğunu belirtti.
Güçlü İkili Ticaret İlişkileri
Almanya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 50 milyar ABD dolarına ulaşması, iki ülke arasındaki güçlü tarihsel ve ekonomik bağları ortaya koyuyor. Dağlıoğlu, Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı’nın, Türkiye’nin rekabet avantajlarını vurgulayarak iki ekonomik güç arasındaki iş birliğini pekiştirdiğini belirtti.
Türkiye-Almanya Yatırım Konferansı, Türkiye’nin rekabet avantajlarını ön plana çıkararak ülkeyi önde gelen bir yatırım destinasyonu olarak yeniden teyit etti. Etkinlik, Türkiye ile Almanya arasındaki güçlü ekonomik bağları pekiştirerek daha fazla iş birliği ve yatırım için teşvik sağladı.