Last Updated on Kasım 6, 2023 by Aydoğan Aknar
Sosyal Medya Yarışmamızın Kazananı ve Cevapları!
Tebrikler, Ufuk Mirac K.!
Ufuk Mirac K.’yi yarışmanın kazananı olarak duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Ufuk, olağanüstü cevaplarınız ve Türkiye tarihinin derin anlayışınız, sizi bu eşsiz Atatürk tablosunu kazanmaya layık kıldı. Bu sanat eseri, sizin ve Türkiye’nin önünde parlak bir geleceğin hatırlatıcısı olarak hizmet etsin.
Ufuk Miraç K. Cevapları
SORU 1 Türkiye’de ATATÜRK sizin için ne ifade ediyor?
Atatürk deyince aklıma öncelikle kurduğu cumhuriyet geliyor. Gerek Osmanlı için gerek Türkiye için verdiği emekler paha biçilemez. Devrimleri de öyle. Atatürk’ün gençliğe olan ümidi sonsuzdu. Atatürk’ü sadece çoğu yöneticilerin yaptığı gibi ülkeyi geliştirme, kanun, devrim vs. gibi özelliklerle kısıtlamamalıyız, Atatürk sanata, bilime, eğitime, insan haklarına ve daha birçok şeye önem veren bir kişiydi. Kendi bayrağına yapılan bir çirkinliğe bile saygı gösterip aynı muameleyi başkalarına yapmamıştır. Osmanlı Devleti’nde okuma-yazma bilme oranı %15’e 19. yüzyıla kadar yükselmişti ve çoğunluğu Türk olmayan kişiler ve erkeklerdendi. Atatürk bu durumdan haklı yere rahatsız olup her yaştan ve kadın erkek demeksizin herkesin okumasını tavsiye ederdi. M.K Atatürk kadınlar için de yine çok şey yapmıştı, Osmanlı’da kadınlar 2. sınıf olarak görülüp, istediği gibi giyinme hakları yoktu. Atatürk bu tür gerici zihniyeti ortadan kaldırıp modern yönetime geçmiştir.
Atatürk kadınlara miras hakkı, velayet hakkı, evlilikteki hakları, seçme ve seçilme haklarını da tanımıştır. Eğitime önem veren Atatürk demokrasiyi tamamıyla bizimle tanıştırıp hürce yaşayabilmemizi sağlamıştır. Türkiye’de yaptığı iyiliklerinin hepsini sayanamış olabilirim ama aklıma gelen bunlardı. Aklıma “Türkiye’de Atatürk” denince yaptığı devrimler, ilkeleri, kişilere tanıdığı haklar, inkılapları, modernliği, kurduğu demokratik, lâik, sosyal bir hukuk cumhuriyet devleti geliyor.
SORU 2 Atatürk’ün ünlü sözlerinden birini paylaşın
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
SORU 3 Mustafa Kemal Atatürk hangi dilleri biliyordu?
Atatürk’ün Türkçe dışında bildiği diller; İngilizce, Arapça, Fransızca, Almanca, Farsça ve Bulgarca’dır. Bunların arasında en iyi bildiği diller Türkçe, Fransızca, Almanca ve İngilizce’dir.
Atatürk, Türk değerlerine önem verdiği gibi Türkçe’ye de önem vermiş, bu alanda çalışmalar yapmıştır. Türkçe’nin zenginliğini ve genişliğini göstermek, yabancı sözcükleri Türkçe’den arındırmak için Türk Dil Kurumu’nu kurmuştur. Türkçe sözlük hazırlanması, yabancı eserlerin çevrilmesi, diğer ağızlarla olan kelime farklılıklarının giderilmesi Türk Dil Kurumu sayesinde olmuştur.
1 Kasım 1928 tarihinde resmi olarak Yeni Türk Alfabesi kullanılmaya başlamıştır. Atatürk’ün dil alanında yaptığı gelişmelerden biri de Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ni kurmak olmuştur. 9 Ocak 1936’da açılan bu fakültede Türkçe ve Türk tarihi hakkında eğitimler verilmiş, dilini bilen öğrenciler yetiştirilmiştir.
Ve hatta Atatürk dilde özdeşleşme çalışmalarında kendi ismini “Kemal”den eski Türkçe’de ordu veya kale anlamlarına gelen “Kamal”a çevirmiştir.
SORU 4 Atatürk’ün meşhur ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözünün anlam ve önemi nedir?
Her şeyden önce Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün ne zaman söylendiğine bakalım; Günümüz Türkçesiyle “Yurtta barış, dünyada barış” olan Atatürk bu sözü 20 Nisan 1931 yılında söylemiştir. Atatürk bu sözü söylerken “Yurtta sulh“ kısmında hepsinden önce o ülkede yaşayan bir insanın insanca yaşaması gerekmektedir. Bu kısımda devletin vatandaşlarına güven, huzur gibi duyguları ve hisleri yaşatmalıdır. Atatürk Türkiye’deki vatandaşlarının huzur içinde ve mutlu yaşaması için Cumhuriyet’i öngörmüştür. “Cihanda sulh” kısmı ise Dünya’daki milletlerin birbirleri arasında huzur içinde yaşamasının birbirine güvenmesidir. Yine bu kısımda milletlerarası ilişkilerde savaşa başvurmamayı, milletlerarası uyuşmazlıkların sevgi ve saygı içinde, barış içinde çözümlenmesini öngörür. “Cihanda sulh” bütün milletleri barış içinde refaha, mutluluğa ve daha çağdaş uygarlık çağına yöneltmeyi ifade eder.
Atatürk “Biz kimsenin düşmanı değiliz, yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.” sözü de “Yurtta sulh cihanda sulh.” sözünü desteklemektedir, ikisinde de muhteşem bir insan sevgisi yatmaktadır.
Bu sözün önemine gelecek olursak;
Öncelikle şunu belirtmeli ki, Türk milletinin kimsenin huzurunu bölmek, sınırlamak gibi bir derdi olamaz veya topraklarına göz dikmez. Bütün insanların bu kafa yapısında olması gerekir. Çoğu savaşı es geçerek sadece Dünya Savaşları’ndan bahsedelim. Bu savaşlarda yüklü miktarlarda para harcanmıştır, bu paralar insanlığın yararına harcansaydı yaşadığımız toplumlar çok daha farklı olabilirdi. Paradan da daha önemli olan bir şeyi kaybetmiştir bu toplumlar: Can. Evet bir ülkenin maddi dengesi tekrar düzelebilir fakat sırf aç gözlülük yüzünden bazı kaynaklara göre 85 milyondan fazla kişinin ölmesi gerçekten aşırı insani dışı ve barışa engeldir.
Yani herkes ilk önce kendi ülkesinde barışı sağlarsa “Yurtta sulh” gerçekleşir, bu sağlanan barış sayesinde milletler arası barış sağlanır ve “Cihanda barış” sağlanır. Atatürk’ün şu sözüyle bitirmek istiyorum: “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”
Son Bir Teşekkür
Bu yarışmaya katılan herkese teşekkür etmek istiyoruz. Tutkunuz, bilginiz ve Türkiye’nin tarihini ve mirasını kutlama konusundaki bağlılığınız gerçekten ilham vericiydi. Birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını daha da özel hale getirdik.
Bu yarışmanın bu bölümünü kapatırken, Türkiye’nin büyüklüğünü bir araya gelerek kutlamak için daha birçok fırsatı dört gözle bekliyoruz. Bu yarışma sadece geçmişi onurlandırmakla kalmadı, aynı zamanda kazananımız Ufuk Mirac K. tarafından gösterildiği gibi umut veren bir geleceğe doğru yolunu aydınlattı.
Bir kez daha Ufuk Mirac K.’yi tebrik eder, bu yarışmayı büyük bir başarı haline getiren tüm katılımcılara teşekkür ederiz. Birlikte yürüttüğümüz yolculuğun bir sonraki bölümü için heyecanlıyız.
